191
SEDİR AĞACI
İkinci Yüzyıla….
Türkiye Cumhuriyetinin 100.yılını içimde buruk bir sevinçle ama bu ülkenin bir vatandaşı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bir evladı olmanın gururuyla kutluyorum. Türk aydınlanmasının lideri, modern ve çağdaş Türkiye’nin temellerini çok kısa bir ömre sığdıran atamızın başardıkları karşısında hayranlığım her geçen gün daha da artarak devam ediyor. Belki bu gün yazacağım yazıda kendilerine övgüler düzerek bir yazı yazmak kolay bir kutlama mesajı olabilirdi ama kendini bilmek yolunda yürümeye çalışan birisi olarak bu işin kolayına kaçmak olacaktı. Benim yukarıda bahsettiğim hayranlığın yanı sıra hissettiğim en güçlü duygunun mahçubiyet olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Ben şahsım adına bu gün ülkemizin geldiği durumdan kendimi sorumlu tutuyor ve milli mücadelenin kahramanlarına karşı sorumluluğumu yerine getirememiş hissediyorum. Bizler bu ülkenin geleceğine yön verebilmemiz gereken bir kesim olarak maalesef ki pasif bir durumda cumhuriyet kazanımlarının birer birer eksiltilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Toplum olarak evlatlarımıza cumhuriyetin faziletlerini ve sorumluluklarını öğretmek durumunda iken artık azalan sayıda bir grup olarak toplumun ciddi sayılacak bir kesimine Atatürk ve cumhuriyeti anlatmaya çalışıyoruz. Bu gün çağdaş medeniyetler seviyesi hedefine ulaşmak için çalışırken, toplumsal duruşumuzun da buna paralel bir gelişim içersinde kalabilmesi için büyük bir çaba içersinde kaldığımızı üzülerek görüyorum. Ancak şartlar ne olursa olsun, atamızın öğüdüne uyarak vazifemizi yerine getirmek için gayret ve sebatla çalışmaya devam edeceğime söz veriyorum. Bunun için gerekli kudretin damarlarımızdaki asil kanda olduğunu ve ümitsizlik kavramının bizim için var olmadığını Mustafa Kemal Atatürk’ün bir evladı olarak çok iyi biliyorum. Bizler var oldukça cumhuriyet yaşayacaktır ve daha nice yüzyıllar bu topraklarda yaşamaya devam edecektir. Tarihten gelen gücümüz, bu günkü çabalarımız ve geleceğe yetiştireceğimiz evlatlarımız ile Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Kardeşçe sevgi ve saygılarımla
Mehmet Kulaçoğlu