Sevgili Kardeşlerim,

Mondros mütarekesi imzalandığında Osmanlı İmparatorluğu tarihinde görmediği bir yenilgi yaşamış, pek çok toprak kaybetmişti. Anadolu insanı yıllar süren savaşlardan bezmiş, nüfus azalmış ve ekonomik faaliyetler durma noktasına gelmişti. İngiltere ve müttefikler Anadolu’nun pek çok parçasını bazen birden fazla ülkeye aynı anda vaat etmişti.

Bu tabloya bakıldığında, çok değil sadece beş yıl sonra yeni bir Türkiye Cumhuriyeti’nin doğacağını, Türklerin bir kez daha ulus olarak tarih sahnesine çıkacağını tahmin etmek hayli zor. Ama 1918’de bunu görebilen bir insan vardı. Mustafa Kemal ileri görüşlülüğü, stratejik ve taktik dehası ile bütün zorlukları aşarak, bazen en yakınındakilerin sınırlı hayal güçleriyle mücadele ederek adım adım ilerledi ve hedefe ulaştı.

Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk’ün kazandırdığı, “Akıl ve bilime dayanarak çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma” vizyonunun üstüne kuruldu. Harcında bu vizyon bulunan Cumhuriyet ulusumuza yeni bir motivasyon ve çok önemli bir fırsat sundu.

Geride bıraktığımız yüz yıllık dönemde Cumhuriyet hedeflerine ulaştı mı? Bugün dünyada istediğimiz yere geldik mi? Pek çok önemli başarıya imza atmış ve 1923’e göre ciddi bir kalkınma süreci yaşamış olmakla birlikte ne yazık ki bu sorulara net bir şekilde evet diyemiyoruz.

Ancak Cumhuriyet’in sunduğu fırsat hâlâ bizimle. Bu fırsatı değerlendirip, Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunu hayata geçirmemiz mümkün. Bunun için Cumhuriyet’in kurucu değerlerine sımsıkı sarılmamız, laikliğe sahip çıkmamız, akıl ve bilimin yolundan yürümemiz gerekiyor.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesillerle çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak en büyük isteğimizdir.

Biz Meşale K:.leri olarak bunu sağlamak, ülkemizi ve dünyamızı aydınlatmak için çalışacağız.

Üs:. Muh:. İsmail Alpertunga